Göreme Açık Hava Müzesi

Göreme Açık Hava Müzesi

Göreme merkezine en yakın mesafedeki açık hava müzesi burası

Müzeyi ziyaret etmek için bir kaç seçeneğiniz var fakat en mantıklısı Müzekart+ çıkartmak, zaten öğrenciyseniz Müzekart+ ile hemen hemen aynı özellikteki kartı yarısından daha düşük bir fiyatla  çıkarabiliyorsunuz. Merak edenler için seçenekler hatırladığım kadarıyla şu şekilde:

*Tam Müzekart: 185 tl – Türkiyedeki bütün müzelerde sınırsız sayıda geçiş hakkına sahip, 1 yıl geçerli.

*Müzekart+: 50 tl – Türkiyede 4 müze hariç diğer bütün müzelerde sınırsız sayıda geçiş hakkına sahip. Bu 4 müzeden biri de Göreme Açık Hava Müzesinde bulunan karanlık kilise, buranın girişi ek olarak 10 tl, müzekart geçmiyor, Topkapı Müzesindeki harem dairesi de bu 4 müzeden biriymiş, diğerlerini bilmiyorum. Kart 1 yıl geçerli.

*Müzekart: 40 tl – Tüm müzelerde geçerli fakat her müzeye 2 şer kez girebiliyorsunuz, 1 yıl geçerli.

*Müzekart öğrenci: 20 tl – Müzekart+ ile aynı özelliklere sahip fakat müzekart plusda opera vb kurumlarda da indirim alabilirken öğrenci kartıyla alınmıyormuş, zaten öğrenciyseniz operada ayrıca öğrenci indirimi alabilirsiniz yani bence makul, 1 yıl geçerli.

*Müzekart Kapadokya: 45 tl –  3 gün boyunca Kapadokya civarındaki bütün müzelere sınırsız geçiş tanıyor, üç gün sonunda iptal oluyor.

*Müzekart olmadan ziyaret: 30 tl

*Fiyatlar Mayıs 2017 ye aittir

Müzeye ilk girişinizde büyüklüğünü çok anlayamıyorsunuz çünkü asıl ziyaret edilecek büyük alan görünmeyen kısımda kalıyor, belli bir patika/merdiven yolundan ilerleyerek daha önce kullanılmış yapıları sırayla gezebiliyorsunuz

Biz ziyaret ettiğimizde bazı yapılar güvenlik sebebiyle kapatılmış durumdaydı, biraz bakıldığında zaten kayaların parçalanmış ve tehlikeli olduğu, bu yüzden kapatıldığı belli oluyor.

Ayrıca müzeye girmeden önce 15TL karşılığında audio guide denilen cihazdan kiralamanızı öneririm, çünkü çoğu yapının önünde ve içerisindeki çizim, kısım vb alanların önünde farklı numaralar var, bu numaraları audio guide cihazına tuşladığınızda size türkçe de dahil olmak üzere farklı dillerde açıklamasını yapıyor. Eğer kiralamayı düşünürseniz kulaklığınızı yanınıza almanızı öneririm çünkü audio guide ile verilen kulaklıklar genelde bozuk ve kalitesizmiş. Biz kendi telefon kulaklığımızı takarak kullandık. Bir cihazı birer kulaklık takarak iki kişi kullanabilirsiniz.

Müze içerisindeki yapılar genellikle kilise, yemekhane vb yaşam alanlarından oluşuyor. Her zamanki gibi değer biçilemeyen tarihi yapıların üstüne kendi isimlerini kazıyarak eserlere zarar veren türk gençlerimiz gözümüzden kaçmadı. Müzede yapıların içerisinde flaşsız dahi olsa fotoğraf çekmek yasakken eserlere nasıl bu kadar zarar verilebilmiş sorusu akla geliyor.

Müze içerisindeki kısımlar şu şekilde: Kızlar ve Erkekler Manastırı, Aziz Basileus Kilisesi, Elmalı Kilise, Aziz Barbara Kilisesi, Yılanlı Kilise, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise,Tokalı Kilise.

İlk girdiğinizde sol kısımdan ilerlerseniz en son Elmalı Kiliseye denk geliyorsunuz, ve ufak bir patikadan çıkışa gidiyorsunuz. Elmalı kilise karşısındaki devasa vadide boydan boya uzanan tarihi yapılar çok dikkate çekmesine karşın sanırım ziyarete kapalı, o kısmın da ziyarete açılmasını, tanıtılmasını umuyorum.

Ayrıca yukarıda müzekartla ilgili kısımda bahsettiğim Karanlık Kilise ile ilgiliyse, bu müzenin revize edilmesine 9 yıl boyunca çalışılmış, boyamalar sanki yeni yapılmış gibi bu yüzden sanırım ek ücret alıyor, elmalı kilise şekil olarak ve revize edilmişlik bakımından oraya benziyor, ek ücret vermek istemiyorsanız bunu göz önünde bulundurabilirsiniz.

Google maps üzerinde müzenin konumu:

Detachment (2011)

Başrolde “The Pianist” filmiyle tanınan Adrien Brody’nin oynadığı Detachment filmini sosyal medyada gördüğüm bir kesit dolayısıyla keşfettim.

Başrol karakterinin geçici öğretmenlik göreviyle atandığı bir okuldaki anılarını anlatan film, amerikan eğitim sistemindeki kronik sorunlara değinirken bir yandan da bu sorunlara neden olan toplum yapısındaki eksikliklerin genel olarak sosyal yaşantımıza nasıl etkileri bulunduğunu çok güzel bir şekilde göstermiş.

Karakterin öğrencilerine yaptığı konuşmaları, zor durumlar karşısında takınmaya çalıştığı ve bazen başarısız olduğu sakin tavrı günlük hayattan bir kesit tadında bizlere sunulmuş.

Drama havasında olan film, izleyicileri sosyal sorunlar üzerine tekrar düşünmeye zorluyor, oldukça başarılı bir yapım olmuş.

IMDB: http://www.imdb.com/title/tt1683526/

Wikipedia: https://en.wikipedia.org/wiki/Detachment_(film)

Ekşi Sözlük: https://eksisozluk.com/detachment–786962?p=1

The Elder Scrolls IV: Oblivion

Elder Scrolls serisinin gözbebeği Oblivion. Yazıya oyunun harika müziğiyle giriş yapalım.

Oblivion’u sadece RPG türünde bir oyun olarak tanımlamak yetersiz kalır sanırım, herşeyden önce film tadında bir hikaye yaşıyorsunuz.

Hikayenin heyecan verici akışını da bir kenara bırakırsak, çıktığı 2006 yılında hatırlıyorum, bildiğim oyunlardan farklı olarak, oyunda herşeyi yapmama izin verildiğin şaşırmıştım, bu belki RPG türü oyunlar için normal bir şey olsa da o yıllarda çok fazla popüler oyun yoktu bu şekilde. Gerçi serinin bir önceki oyunu Morrowind varmış fakat o bizim yaş grubuna denk gelmedi.

Herşeyi yapmaya izin vermek derken şöyle tanımlayayım. Hani bilgisayar oyunlarında vardır ya, bir görevle başlarsın, sonra başka bir görev, peşine başka bir görev. Mutlaka yönlendirir seni, görev dışında bir şeyle ilgilendiğinde bir sessizlik olur, sanki oyun orada bitiyormuş gibi. Oblivion’da bu farklıydı.

Evet belli dizide ana görevler, yan görevler bulunuyordu, ama muhteşem bir hikayeyle sizi Elder Scrolls dünyasına bıraktıktan sonra o dünyada dolaşmak, istediğinizi yapmak mümkündü. Hatta o kadar mümkündü ki bu, görevi bulmak zor gelmişti, koca haritada gezinip durmuştum istemeden görev dışında şeylerle geçirmiştim zamanımı. İlk defa bu tarz bir oyun oynadığımdan tuhaf gelmişti bu durum, fakat bu tuhaflık gerçeğe yatkınlık insanı Elder Scrolls serisine bağlayan şey.

Tıpkı seriinin sonraki oyunu Skyrim’de de olduğu gibi. Mesela yolda yürürken tesadüf eseri haydutların halktan birini soymasına şahit olabilirsiniz ve aynı şeyi bidaha göremeyebilirsiniz o yolda. Veya dükkanların, evlerin herhangi birine gece gizlice girip dolaşabilir, evdeki eşyaları alabilirsiniz. Bunun gibi bir çok dinamik oyunda mevcut, oyunu gerçek hayata benzetmek için gerçekten çok çaba harcanmış.

Ama Oblivion’u istediğimizi yapabildiğimiz bir oyun diye sınırlandırmak istemiyorum, oblivion’u özel yapan müzikleri, mükemmel şehir tasarımları, doğa tasarımları. Örneğin iksir yapmak için dağda çiçek toplamanız gerekirken muhteşem müziklerle birlikte doğayla iç içe gezinmeniz, o sırada rastgele olaylara şahit olabilmeniz, mükemmel kalelere rast gelmeniz. Bence Oblivion’u özel yapan şeyler bunlar.

Bu kadar anlattıktan sonra oynamak isteyenler için steam bağlantısını ve daha ayrıntılı bilgi için wikipedia bağlantısını yazının altında paylaşıyorum.

Wikipedia: https://tr.wikipedia.org/wiki/The_Elder_Scrolls_IV:_Oblivion

Steam: http://store.steampowered.com/app/22330/?l=turkish

Limitless

Limitless. Adını yansıtan bir dizi.

Hayatındaki bir dizi başarısızlık ve durağanlık sonucu “ne yapacağım?”, “benim yaşama amacım ne?” gibi nihali soruları kendine sormaya başlayan baş roldeki karakterimiz, tam da ihtiyacı olduğu dönemde bir arkadaşının önerisiyle NZT adında bir hap keşfediyor.

Hani şöyle bir mit vardır ya kimse doğru olup olmadığını tam olarak bilmez

“Beynimizin sadece yüzde 4’ünü kullanıyormuşuz.”

İşte NZT hapının yüzde 4’ünü kullandığımız beyni tam kapasiteye çıkarma benzeri bi etkisi var, bir an da olsa herkes hayal etmiştir bunu.

“Acaba yüzde 100’ünü kullansak nasıl olurdu?”

İşte diziyi izlerken hayal gücümüzün sınırları zorlanıyor, her bir sonraki bölüm “Vay be! Keşke böyle bir hap olsa. Acaba var mıdır?” benzeri soruları istemeden soruyoruz.

Soruyorduk demek daha doğru olacak aslında, çünkü dizi 2. Sezon onayını alamamış!

Ben izlemedim fakat dizinin bir de aynı isimde filmi varmış, dizideki hikayenin öncesini anlatıyormuş ve gayet de güzelmiş.

Yeni sezon onayı olmasa da en azından filmini izlemedim, onu sakladım bari diye avutuyorum kendimi.

Tek bir sezon diyip geçmeyin, bir Walking Dead, Game of Thrones, Breaking Bad, Lost olmasa da yeni sezon onayı almamasına rağmen kaliteli diziler listemde durmaya devam edecek.

IMDB: http://www.imdb.com/title/tt4422836/

Wikipedia: https://tr.wikipedia.org/wiki/Limitless_(dizi)